Artvin Siyaseti Toz Duman

04/05/2007 08:58

Artvindeki Siyaset Arenasında Partiler Adaylarını Belirleme Arayışına Girdi.

Haber: Hayati Akbaş

TBMM'nin 22 Temmuz'da seçim yapılması kararının kabul edilmesi ve ardından kararın Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile Ankara'da siyaset adeta bir satranç tahtasına döndü. Her an yeni bir hamlenin yapıldığı Ankara'da AKP İktidarının seçim kararı alan bir hükümet konumuna düşmesi ile başlayan tartışmalar, Anayasa değişikliklerinin gündeme taşınması ile bir kez daha "Karar alabilirmi-alamazmı?" tartışmalarına çevrildi. Ankara'da adeta Türkiye Cumhuriyeti devletinin 80 yıllık birikimini yeniden yapılandırma yoluna sokuluyor, bu gidişat beraberinde çatışma ve kutuplaşmayı getirir. Laik Cumhuriyet tartışma konumuna girdiği anda taraf olanlar sokaklara Ankara ve İstanbul'da olduğu gibi çıkar. Bu gidişat iyi gidişat değil" diyen CHP Genel başkanının "Solda birlik" çağrıları gündemde yerini buldu.

DYP ve ANAVATAN Partisi arasındaki birleşelim görüşmeleri de artık siyasette saatlerin lazım olmaya başladığı bugünlerde gece yarılarına kadar devam etmeye başladı. Bu toz duman arasında AKP iktidarının tez elden attığı adımlar ile ülkeyi germe, ülkeyi Ortadoğu Arap Kültürü ve Ortadoğu İslam anlayışına yakınlaştırma noktasına taşıma anlayışı içinde olduğunu düşünenlerin sayısında ciddi bir artış olduğunu söyleyen siyasi çevreler "Ülkemizde her üç kişiden biri AKP'nin bilinçaltının gerisindeki düşünce budur ve bu anlayış şimdiye kadar kurulan hiçbir hükümetin politikası da olmamıştır, Siyaset ülkeyi yönetme becerisini gösterme sanatıdır, Siyaset ülke rejimlerini değiştirme sanatı değildir". diye artık açık açık konuşmaya başladılar.

ARTVİN TOZ DUMAN

Artvin siyasetinde artık her şeyin netleşeceği günlere girilmeye başlandı. İktidar partisinde Orhan Yıldızın yerine alternatif adayların arandığı uzun süredir biliniyordu. Ertekin Çolak'ın durumu bugün yarın belli olacak, Çetin Demirkaya'nın adaylığı bugün yarın belli olacak ama AKP'de sürprizlere de her an hazırız.

Hasan Ekinci "Artvin denildi mi ben her zaman buradayım" diyen isimlerden biri. Son yaptığımız Telefon görüşmesinde "Hasan Bey Artvin'de bir beklenti var ne yapacaksınız" diye sorduğumuzda "Halkımız bizi göreve çağırıyor ise, biz görevden kaçacak adam değiliz, ama önce şu Ankara'ya bir düzeltelim de sonra biz yollara düşeriz" demişti. Anlayan anlamıştır bu mesajı. Ancak Adnan Çeltikçioğlu ismi de hep ön sıralarda gündemdeki yerini koruyor. Bunu da fazla uzun zaman içinde değil, yakında öğreniriz.

BAYKAL'I YAKINDAN TAKİP ETMEK ZAMANI ŞİMDİ

Artvin siyasetine damgasını vuran parti CHP'dir. Her dönem Ankara'ya milletvekili gönderen Artvin CHP bu defa yine hareketli günlere sahne olacak. Gözler Solda birlik tartışmalarına çevrildi. Artvin'de DSP faktörü her zaman oldu ve vardır. İki partinin birleşmesi ve diğer Sol potansiyelin güven duyacağı bir-iki ismin açıklanması Artvin siyasetinde CHP'nin ağırlığına ağırlık katacaktır. Artvin CHP'de deyim yerinde ise aday enflasyonu var. Ankara'dan Nuri Kemal Demirel, Artvin'den Ali Uğur Çağal, İzzet Varan, Sahilden Yüksel Çorbacıoğlu ve daha birkaç sürpriz isim. CHP'nin 3 aydan az bir zaman kalan seçimlerde aday belirleme sürecinde bir handikap yaşayacağı ortada. Bu sürece ön seçim takvimini nasıl sığdıracak ve siyasi seçim örgütlenmesi ve çalışmasını bu süreçde nasıl yerli yerine oturtacak, siyaset ustaları bu sorulara cevap arıyor.

Artvin siyasetinde belirleyici olan güç hep Artvin'in kendi içinden çıkan adaylar olmuştur solda. CHP'nin belirleyeceği ismin, "Solda Birlik" söylemini pratiğe geçirecek, güven verecek, her kesimle sıcak diyalog içinde olacak olmasının önemi büyük. İl Başkanı Av. Uğur Bayraktutan "Sandığa gidecek seçmen artık eskisi gibi çok partili listede kafasındaki belirsizliğe yer vermeyecek. Birçok sol-aydın düşünen seçmen Cumhuriyeti, Laik anlayışı, Atatürk ilke ve devrimlerini ve bu ülkenin hangi zorlukları aşarak 1920'lerden bugünlere geldiğini gözlerinin önünden geçirerek oyunu kullanma noktasındadır. Bu seçmenleri bu noktaya iten faktörlerin en başındaki olayda AKP iktidarının kendi partizanlarının ve yandaşlarının dışında kalan %80-85 seçmene bu güven duygusunu verememesi neden olmuştur" derken aslında toplumda oluşan rahatsızlığın kaynağını da işaret ediyor.

Türkiye'ye ne oldu böylede bu noktaya getirildi diyen sokaktaki vatandaşa en güzel cevabı yine Deniz Baykal verdi. "Yıllardır din üzerinden oy toplamaya çalışan sağ muhafazakâr partilerin verdikleri tavizler bu güçlerinin alttan alta örgütlenmelerini sağlamıştır. Cemaat Örgütlenmelerine göz yumanlar, bu cemaatlere bağlı çalışan, her il ve ilçede ve hatta beldelerde yurtları ile özel dershaneleri ile ortaya çıkmaya başlamışlardır. Ellerinde korkunç bir ekonomik güç vardır. Devletle çatışmaya girmeden sırtını sıvazlayarak alttan alta Türkiye Cumhuriyetinin temel değerlerini yozlaştırma gayreti içindedirler" derken yaklaşan tehlikeye dikkat çekmişti çok önceleri. "İşte bu yaklaşan tehlikeyi görmezden gelme gayreti ülkeyi bugün bu noktaya taşımıştır. Uyarıları dikkate almayan, uzlaşmayı aklının uçundan geçirmeyen ve artık güç bende benim dediğim olacak noktasına gelen AKP iktidarı son oyununu da seçim hükümetine aldırarak yeni anayasal değişikliklere gitme gayreti içindedir. " diyen Baykal, erken seçim kararının alınması ardından katıldığı her Televizyon programında bu tehlikeye dikkat çekerek yurttaşların talebi olan birlik çağrılarını yenilemeye başladı.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.05.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.