Kutlu Doğum Haftası Hopa İlçesinde Konferans Düzenlenerek Kutlandı

18/04/2009 15:46

Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koç İslamda Aile Ve Manevi Değerlerimiz Konulu Konferans Verdi.


Haber: Turan Şentürk







Tüm Türkiye ve Tüm İslam Âleminde Peygamberimiz Hz. Muhammed (S. A. V. ) doğumundan ötürü 15–20 Nisan arası Büyük etkinliklerle kutlanan kutlu Doğum Haftası Hopa ilçesinde Hopa müftülüğünce Sugören Samanyolu düğün salonunda düzenlenen konferans etkinliğiyle kutlandı. Konferanssa Hopa kaymakamı Mustafa Erkayıran katıldı. (Kısa bir sure sonra ayrıldı. ) Hopa müftüsü Vaittin Kaim, Arhavi müftüsü Ahmet Erdem ve çok sayıda halk katılım gösterdi.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu. Hopa müftüsü Vaittin Kaim kısa bir açılış konuşmasını yaptı.

İlahi grubu ilahi okumaları ardından İslamda Aile ve manevi değerlerimiz konulu Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenim üyesi Doç. Dr. Ahmet Koç tarafından Sinevizyon gösterimi yapılarak konferans verildi.

Doç. Dr. Ahmet KOÇ şöyle konuştu.

İslam ve Aile. Sadi Şirazi'nin insanı tarifiyle başlayalım konferansımıza; İNSAN YEK KATRE-İ HUNEST VE HEZAR ENDİŞE (Bir damla kan bin türlü endişe) İnsan sosyal bir varlıktır ve dünya hayatı tek başına altından kalkılamayacak meşakkatlerle doludur. İnsan acılarını ve mutluluklarını paylaşacak insanlara muhtaçtır. Bu nedenledir ki, Allah, Adem (as)'i yarattığında ona eş olarak Havva validemizi yaratmıştır. Yanı, İlk insandan itibaren insanlar aileler halinde yaşamıştır.

Kur'an'ın ifadesiyle insan, bir kadınla bir erkekten yaratılmıştır. Ve bu iki cinsin bir araya gelmesiyle yeni nesiller meydana gelir. Evlilik, sağlıklı toplumlar oluşturmanın önkoşuludur. Gerek kur'an –ı Kerim, de gerekse sünnette bu konu üzerinde önemle durulmuştur. Allah erkekler ile kadınları her yönden eşit yaratmamıştır Bu iki cinsi her bakımdan eşit kılmaya çalışmak fıtratı bozmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.

Erkeğin kadının mahiyetleri birçok yönden farklılık gösterir. Erkekler, "güç ve kuvvete, teşebbüs kabiliyetinde, cesarette", Kadınlar ise, "şefkatte, hassasiyette, vefa ve sadakatte "daha ileridirler. Gerek kadının gerek erkeğin birbirinden üstün tarafları vardır. Aile çatısı altında, her iki tarafın üstün meziyetleri birleşebilir ve böylelikle ailenin ihtiyaçları yanında, saadeti de temin edilmiş olur.

İslam'a göre evlenmenin, aile kurmanın amaçları şunlardır;

1)İffeti korumak: "Kadınlar size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz "(Bakara 2/187)

Hz. Peygamber de buyuruyor ki:"Kim iyi bir hanımla evlenirse, dininin yarısını tamamlamış; geriye kalan yarısında da Allah ‘a karşı gelmekten sakınsın"

2)Huzura ermek: "Kendileri ile huzura eresiniz diye sizin için eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi o'nun ayetlerindendir" (Rum 30/21)

"Evlilikte keramet vardır" denilmiştir, İnsanın dünya hayatında en yakın yoldaşı ve arkadaşı şüphesiz eşidir. Birbirine yabancı iki insanın bir araya gelmesi ve kocaman bir hayatı acılarıyla, sevinçleriyle paylaşması gerçekten büyük bir olaydır.

3) Neslin devamını sağlamak-iyi nesiller yetiştirmek. Evlat sahibi olmak elbette Allah'ın bir lütfudur. Herşeyi yaratan olduğu gibi, dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları, dilediğine her ikisini birlikte veren ya da hiç birini vermeyen Allah tır. Önemli olan hangi nimet olursa olsun verilenin kıymetini bilmektir.

İyi nesiller yetiştirebilmek, öncelikle doğru bir eş seçimi ile mümkündür. Dolayısıyla eş seçimi yaparken hangi özelliklerin öne çıkması gereklidir. Aileler bu konuda titiz davranmalıdır.

Peygamberimizin öğretilerinde mal-servet, nesep (soy sop) güzellik ve dindarlık evlenilecek kadında aranan vasıflar olarak sayılmıştır. Ancak huzur ve bereket için, mutlu olmak için bunlardan dindar olanın tercih edilmesinin önemi ayrıca vurgulanmıştır. Aslında bu özellikler kadın için sayılmakta ise de bu durum ailede kadının daha önemli olduğuna bir vurgu sayılabilir. Bu özellikler, evlenilecek erkek içinde geçerlidir. Bunlara ilaveten erkekte bir de hirfet, yanı ailenin geçimini temin edecek ele güne muhtaç etmeyecek bir iş sahibi olması önemli görülmüştür. Dikkat edilecek bir husus da evlenecek kişiler arasındaki denkliktir. Ailenin selameti ve eşler arasındaki hak ve sorumlulukların yerine getirilmesi için bu denkliğe dikkat etmek gerekir.

Bir aile reisi olarak Hz. Peygamber ‘i örnek aldığımızda aile kurumu içerisinde erkeğin görevleri nelerdir:

1) Ailenin ihtiyaçların karşılamak ve bu konuda cömert olmak Aile fertlerinin yeme, içme, barınma giyinme, ısınma, eğitim, sağlık vb. Her türlü ihtiyaçlarını

Karşılamak erkeğin üzerine farz bir görevdir. Hz. Peygamber buyuruyor ki:"Bir kimsenin harcamalarının en değerlisi, aile fertlerine harcadığıdır" "Erkeğin eşine harcadığı her şey sadakadır" Erkek eşine su bile içirse onun ecri vardır" "Kıyamet günü kişini mizanına konacak ilk şey ailesinin nafakası için harcadıklarıdır". "Kişiye günah olarak, sorumluluğunda olan aile fertlerini ihmal etmesi yeter".

Giyim-kuşam ve ziynet konusuna hanımların biraz daha önem verdiğini kabul ederek, bu konularda inkârlar ölçüsünde cömert olmak Hz. Peygamberin bir özelliği idi. Hz. Ayşe'nin birden çok altın yüzük, kolye gerdanlık türü takılar taktığı bildirilmektedir. Hz. Peygamber kendisine hediye olarak gelen güzel kokuları sürmeleri eşlerine taksim etmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise süslenme, ziynet koku vb. nin yabancı erkekler içerisinde yapılmamasıdır.

2)Aileyi korumak. Kur'an insanların kendilerini ve ailesini yakın insanlar ve taşlar olan ateşten korumalarını emretmektedir. Buradaki koruma görevi, her türlü olumsuz çevre faktörlerine karşı tedbirler almayı, Allahın emir ve yasaklarını öğrenmeyi ve bunlara uymayı gerekli kılmaktadır. Bunun için onlara helalı, haramı, sevabı, günahı öğretmek onları ibadete teşfik etmek ve her şeyden önce iyi örnekler oluşturmaktır.

3)Aile bireylerine değer vermek: Değer vermek, paylaşmak demektir. Nitelikli beraberliklerdir. Nitelikli beraberlik ne demektir? Aynı ortamda saatlerce beraber olduğu halde birbirinden habersiz olmak değil, birbirinin farkında olmaktır. Televizyon karşısında herkesin kendi âleminde olduğu bir beraberlik değildir. Çocukları herhangi bir soru sorduğunda "şimdi sırası mı? Diyerek terslemek, ya da duymazdan gelmek yahut geçiştirmek iş değildir. "Ne ihtiyaçları varsa alıyorum, en iyi okullarda okutuyorum, harçlıklarını veriyorum, daha benden ne istiyorlar"demek de değildir. Hz. Peygamber, aile bireylerine karşı son derece yumuşak ve şefkatli idi. Onlarla selamlaşır, gününün bir kısmını aile fertleriyle sohbete ayırırdı. Bu zamanlarda hal hatır sorar, onlarla tek tek ilgilenirdi. Üzüntülü olduklarında teselli eder, sevinçlerine ortak olur, onlarla şakalaşır Ve aynı zamanda ibretli kıssalar anlatırdı.

Konferansın son bölümünde Hayırlı evlat yetiştirmedeki önemli kurallar ve bölümler, Çocuklar arasında adil davranmak ile ilgili anlatım sundu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 18.04.2009 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Hopa Belediye Başkanı Seçilen Utku...
 » Artvin’i Yasa Boğan Ölüm...
 » Turgay Ataselim Teşekkür Mesajı Yay...
 » Bilgehan Erdem Hem Ziyaret Ediyor H...
 » Hopa Belediyesi Geleneği Devam Etti...
 » Ati Utku Cihan’dan İddialı Çıkış...
 » Hopa Belediye Meclis Üyeleri Belli...
 » Nöbette Olan Kamu Görevlileri Ve Ha...
 » Ulaştırma Bakanı Hopa Yolunda İncel...
 » Hopaspor Yönetimi Kongre Kararı Ald...