Artvin’de Toplamda Organ Bağışı Sayısı 300

09/11/2016 07:21


Haber: Hayati Akbaş







Artvin Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği (KHGS) koordinatörlüğünde 3-9 Kasım Organ Bağış Hatası olması nedeniyle organ bağışı konu seminer düzenlendi.

Artvin Devlet Hastanesi Doktorlarından Anestezi Uzmanı Dr. Onur Okur tarafından Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği toplantı salonunda verilen seminere Artvin Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri İrfan Akalın, Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Eylem Aksu, Tıbbı Hizmetler Uzmanı Aylin İnce Yılmaz, Halkla İlişkiler Uzmanı Halime Tüylü, diyaliz hastaları, hasta yakınları, kurum personeli ve bazı vatandaşlar katıldı.

Hasta ve hasta yakınlarının organ bağışı konusunda bilgilendirip toplumda konuyla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen seminer sonrası organ bağışında bulunmak isteyenlere bağış kartı düzenlendi.

Genel Sekreter İrfan Akalın konuyla ilgili kısa bir bilgilendirmede bulunarak tüm Artvin Halkını Organ ve Doku Bağışı konusunda duyarlı olmaya davet etti.

Anestezi Uzmanı Dr. Onur Okur organ ve doku bağışı hakkında yaptığı sunumda organ ve doku bağışının yaşayan veya ölen bir kişinin organ ve dokularının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesi anlamına geldiği söyledi.

Organ ve doku bağışının ölüden(kadavra) canlıya organ bağışı ve canlıdan canlıya organ bağışı olarak iki şekilde gerçekleşebileceğini belirten Dr. Okur “Kişi hayatta iken kendi serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra organ ve dokularının ihtiyacı olan hastalar için kullanılmasına izin verebilir.

Kişi hayatta iken bu konuda bir beyanda bulunmamışsa yine tıbben yaşamı sona erdikten sonra yakınları tarafından organ ve dokuları bağışlanabilir. Kişi hayatta iken kendi serbest iradesi ile bir böbreğini veya karaciğerinin bir kısmını ihtiyacı olan bir hasta için bağışlayabilir.

Organ nakli yasasına göre canlıdan canlıya organ bağışı yapmak isteyen kişi 18 yaş üzerinde ve akli dengesi yerinde olmalıdırAynı şekilde, organ bağış kartı almak için de 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir. Ancak, kadavradan yapılan bağışlarda yaş sınırı yoktur. Ölen bir yeni doğan bebeğin bağışlanan organları kullanılacağı gibi doksanlı yaşlardaki bir vericinin de organları kullanılabilir.

Neden Organ Bağışlamalıyız

Organ bağışı bir insanın verebileceği en büyük armağandır. Herkes organ bağışına ihtiyaç duyabilir. Bir kişiden alınan organlar birden çok haneye ışık olur. Organ bağışına olan ihtiyaç, her yıl artan nüfus ve gelişen tıp imkânlarıyla paralel olarak artmaktadır. Organ nakli, yalnızca son dönem hastalığı olan ve organ naklinden başka bir tedaviden fayda göremeyeceği kesinleşmiş, başka çaresi olmayan insanlara yapılır. Canlıdan canlıya organ nakilleri ihtiyacı karşılayamamaktadır.

Kalp, akciğer, ince barsak, kalp kapakçığı gibi organların canlıdan canlıya nakli mümkün değildir. Yenidoğan ve çocuklarda canlıdan canlıya nakil etik ve yasal olarak kabul edilebilir değildir.

İstatistiklerle Organ Bağışı

2014 yılında Türkiye, Norveç, İzlanda ve Avrupa Birliği ülkelerinde toplamda 86000 kişi organ nakli bekleme listesindeydi. Bunlardan günde ortalama 16'sı organ naklini beklerken hayatını kaybetmiştir. 2015 yılında ise Türkiye'de yeterince bağış olmadığı için organ nakli beklerken hayatını kaybeden kişi sayısı ise 2382 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam ortalama günde 6 ila 7 kişiye denk gelmektedir. Dünya sağlık örgütü verilerine göre Türkiye kadavradan organ nakli sıralamasında 6, 3’lük son sıralarda yer alırken, canlıdan canlıya organ nakli sıralamasında 45, 4’lük oranla ilk sırada yer alıyor.

Organ Bağışı Nerelere Yapılır?

Canlı vericiden organ bağışı için alıcı hasta ile bir organ nakli merkezine başvurmanız yeterlidir. Öldükten sonra kullanılmak üzere organlarınızı bağışlamak için; organ bağışı merkezleri olan büyük hastanelere, sağlık müdürlüklerine,

Organ nakli vakfına başvurabilirsiniz. e-Nabız uygulaması ile internet üzerinden organ bağışı için başvurabilirsiniz.

Organ Bağışı Nasıl Yapılır?

Organ bağışında bulunabilmek için; organ bağışı kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterlidir. Bağışlanmış olan organın uygunluğu organ bağışlayan kişide beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırılır. Organ bağışı yapanların bu durumda ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlı olacaktır.

Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır. Dilediğiniz zaman organ bağış ünitesi olan herhangi bir hastaneye başvurup organ bağış kartınızı iptal ettirebilirsiniz.

Organ Bağışı ile ilgili Kaygılar

Ölmeden organlarım alınır mı? Organ bağışladığım için daha kolay ölüme terk edilir miyim?

Vücut bütünlüğünü bozar mı?Öldükten sonra bağışladığım organlarım satılabilir mi?

Bağışladığım organ adaletli şekilde ihtiyacı olanlara ulaşır mı?Organ bağışlamak dini açıdan uygun mu?

Organ bağış kartı taşıyan bir kişi, hayatının herhangi bir döneminde ağır bir sağlık durumu nedeniyle acil servise getirilirse acil hastaya yaklaşım prosedürleri gereği öncelik ağır hastaya verileceğinden tüm imkânlar seferber edilecektir.

Genel durumu çok kötü bir hastanın üzerinden organ bağış kartı çıktı diye göz ardı edilmesi durumunda beyin ölümü gelişse bile iyi bakılmadığından dolayı organları kullanılamayacak durumda olacaktır.

Milyonda bir yaşam şansı bile olsa hasta yaşam şansını kullanır, aksi halde bu iyi bakıma rağmen beyin ölümü gelişmişse zarar görmemiş organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılma ihtimali olur.

Beyin Ölümü Nedir

Beyin, beyincik ve beyin sapının fonksiyonlarının tam ve geri dönüşsüz kaybı sonucu gelişen tıbbi ve yasal bağlamda bir ölümdür

Kalbin ihtiyacı olan oksijen dışarıdan solunum destek cihazları ile temin edilir

Kişinin beyin sapında yer alan solunum merkezi artık çalışmadığından kendi kendine soluması mümkün değildir.

Bu aşamadan sonra kalbin de genel olarak 48 saat içinde durması beklenmektedir Buna rağmen kalbin daha uzun süre çalıştığı durumlar olabilir.

Beyin Ölümü Riski Olanlar Kimlerdir?

Yüksekten düşme, ateşli silah yaralanması, trafik kazası, darp gibi nedenler ile ağır kafa travması almış veya kalp krizi sonucu kalbi duran ve yeniden canlandırma işlemine geç de olsa yanıt veren fakat bu dönemde beynin oksijensiz kalması nedeniyle ağır beyin hasarı gelişmiş veyahızlı ve ağır seyreden beynin iltihabi hastalıkları ve menenjit veya beyin-damar hastalığı (serebrovasküler hastalık) nedeniyle damar tıkanıklığı veya kanama geçirmiş olan hastalar beyin ölümü gelişme riski olan vakalardır.

Beyin ölümüne neden olan patolojik durumlar nedeniyle solunum cihazı ile desteklenen vakaların izlemlerinde geri dönüşümsüz beyin hasarı bulgu ve belirtileri görüldüğünde beyin ölümü tanısı açısından ileri değerlendirme yapılır. Bu ileri değerlendirme “2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun” gereği nöroloji veya nöroşirürji ile yoğun bakım veya anestezi uzmanından oluşan iki kişilik hekimler kurulunca yapılarak oy birliği esasına göre beyin ölümü tanısı konulur. Hekimler kurulu bir dizi muayene yöntemleri ve yatak başı bazı test yöntemlerini kullanarak klinik olarak bu tanıyı koyar.

Gerektiğinde görüntüleme yöntemleri ile beyin kan dolaşımının ve/veya beyin elektriksel aktivitesinin durduğu ve artık geri dönüşün olmadığı gösterilir ve klinik tanı bu şekilde doğrulanarak beyin ölümü tespiti tamamlanır.

Bitkisel Hayat, Koma, Beyin Ölümü

Bitkisel hayatta;Beynin üst merkezlerinin işlevlerini kalıcı veya geçici olarak kaybetmesi söz konusudur. Orta beyin veya beyin sapı denilen özel bölgeler sağlam olduğu için bu hastaların solunum desteğine genellikle ihtiyaçları yoktur.

Bu hastalarda kişiliği gösteren entelektüel yeteneklerin kaybı söz konusudur.

Bilinç kapalıdır. Diğer bir deyişle ortada yaşayan bir beden vardır, ancak sosyal olarak insan varlığından bahsetmek söz konusu değildir.

Komada;Beynin tüm merkezlerini etkileyen bir geçici durum söz konusudur.

Bu süreç hastaya solunum desteği, ilaç desteği, beslenme desteği ve sıvı desteği verilerek tamamlanır. Hasta komadan çıkarsa bu desteklerin çoğuna ihtiyaç duymaz ve bilinci açılır.

Bilinç kapalıdır. Beyin ölümünde; Geri dönüşü olmayan derin koma hali söz konusudur. Beyin tüm bölgelerini içine alan kalıcı harabiyet söz konusudur. Hastanın kalbi suni solunum desteği ile çalıştırılır dolayısıyla diğer organ sistemleri de çalışır ancak, hasta artık ölmüştür. Geri dönüş tıbben mümkün değildir.

Organ Bağışı Sonrası Vücut Bütünlüğü Bozulur mu?

Organ alımı, ameliyathane koşullarında uzman bir hekim ekibi tarafından gerçekleştirilir. İlgili organ alıcıya nakledilene kadar saklanır. Organ alındıktan sonra kadavranın yani insan cesedinin bakımı uygun ve saygın bir şekilde yapılır. Cesedin vücut bütünlüğü korunur.

Öldükten Sonra Bağışladığım Organlarım Satılabilir Mi?

2238 Sayılı organ nakli yasasına göre organların satılması yasaktır ve cezai müeyyide gerektirir. Ölen kişilerin bağışlanan organları Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi içerisinde belli bir dağıtım düzenine göre paylaştırılmaktadır.

Sistem açık ve çok kontrollü bir şekilde çalıştığından bağışlanan organların herhangi bir ticari döngüye girmesi mümkün değildir. Ölen kişilerin kişilerin bağışlanan organları Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Ulusal Koordinasyon Sistemi içerisinde akademisyenlerden oluşan bilimsel danışma komisyonlarının belirlediği kurallar ve prensipler çerçevesinde organ nakli merkezlerine ve hastalara tahsis edilir.

Irk, din, dil, cinsiyet ve statü farkı gözetmeksizin kurallar katı bir şekilde uygulanarak organlar en uygun hastalara adalet ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde nakledilmektedir.

İslam dininde başka bir insanın yaşamını kurtarmak, zor durumda olan insanlara iyilik amacıyla yardımcı olmak esastır.

Kur’an-ı Kerim’deki Maide Suresi’nin iki ayeti insan yaşamını kurtarmanın ve yardımlaşmanın önemini açıklamaktadır: “İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız. ” (Maide Suresi 2. Ayet) “Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır. ” (Maide Suresi 32. Ayet)İslam dininde organ ve doku bağışına karşıt görüş oluşturacak herhangi bir metin bulunmamaktadır.

İnsanlar danışmak ve en ufak bir tereddüte sahip olmadan bağış yapmak için kendilerine en yakın din görevlisinden organ bağışı konusunda bilgi edinebilirler.

Diyanet İşleri Başkanlığı 6. 3. 1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Diğer İslam ülkelerinde ve diğer bütün büyük dinlerde de benzer kararlar mevcuttur.

Organ Bağışlamak Dini Açıdan Uygun Mu?

Diyanet İşleri Başkanlığı 6. 3. 1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır.

Diğer İslam ülkelerinde ve diğer bütün büyük dinlerde de benzer kararlar mevcuttur” ifadelerine yer verdi.

Dr Okur Türkiye’de 211 bin 205 organ bağışçısının mevcut olduğunu ifade ederek Artvin’de 2016 yılına ait bağışçı sayısının 44 olduğunu ve 2013’ten beride 300 adet organ bağışçısının mevcut olduğunu kaydetti.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 09.11.2016 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Spor Haberleri
 » Hopa Yeni Stadına Kavuşuyor...
 » Hopa'da Filenin Sultanları Belli Ol...
 » Arhavi 08 Spor, Kendi Sahasında Kar...
 » Hopaspor Play Off İçin Saldırıyor...
 » Artvin Hopaspor Bu Defa Üzdü...
 » Kemalpaşaspor Yönetimi Kolları Sıva...