Artvin’de Cerattepe İçin Gergin Toplantı

01/08/2015 11:04

Artvin Dsi Bölge Müdürlüğü’nde Cerattepe Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi.


Haber: Hayati Akbaş







Artvin DSİ Bölge Müdürlüğü’nde Kafkasör Cerattepe’de düşünülen madencilik faaliyetlerine ilişkin Çevre Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı tarafından geçtiğimiz Cuma günü bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantının öncesinde de toplantı esnasında da zaman zaman gerginlikler yaşansa da Cerattepe konusunda Artvin’de belki de son yıllarda yapılan en önemli toplantılardan biri gerçekleştirilmiş oldu. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı’nın bizzat yönettiği bilgilendirme toplantısında Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileri Cerattepe madencilik projesi hakkında bilgilendirme yapmak istedilerse de toplantıya önce alınmak istemeyen, yaptıkları oturma eylemi sonrasında toplantıya alınan Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki STK temsilcileri ile Artvinliler’de bilgilendirmenin gereksiz olduğunu belirterek “Cerattepe bizim beynimiz Cerattepe’de hiçbir şartta madencilik istemiyoruz” dediler. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı ise Artvin halkının endişelerini anladığını belirterek gelişen teknolojik şartlar ve de Cerattepe maden projesi konusundaki endişeleri giderecek düzeydeki bilimsel raporlar ışığında Cerattepe’de madenciliğin yapılabileceğini ve Artvin’e zarar vermeyeceğini savundu.

Yeşil Artvin Derneği’nden Oturma Eylemi

Toplantı öncesinde DSİ Bölge Müdürlüğü’ne alınmadıkları gerekçesi ile Yeşil Artvin Derneği üyeleri ve bazı stk temsilcileri bölge müdürlüğü yolunda oturma eylemi yaptılar. Daha sonra Artvin Valisi Kemal Cirit’in emri ile toplantıya katılmak isteyenlerin toplantıya alınacağı açıklanınca eylem sona erdi. Toplantı bu şekilde gergin ortamda başlamış oldu.

Toplantıya Artvin Valisi Kemal Cirit, Milletvekili Dr. İsrafil Kışla, Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, diğer ilçe kaymakamları ve belediye başkanları, İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, bürokratlar, siyasi parti il başkanları, stk başkanları, katıldılar. Ayrıca toplantıya Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı’nın yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı, Cerattepe maden projesinin ilgili olduğu kurum ve kurumların genel müdür, genel müdür yardımcısı veya daire başkanları Ankara’dan gelerek toplantıya katılım göstermiş oldular. Artvin’de ilk kez Bakanlıklar nezdinde bu derece geniş katılımlı bir toplantı Cerattepe üzerine gerçekleştirilmiş oldu.

Açılış konuşması Vali Kemal Cirit’ten

Artvin Valisi Kemal Cirit, açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Vali Kemal Cirit konuşmasında Artvin’in asıl gündeminin maden olmaması gerektiğini ileri sürerek çok yakında turizm odaklı etkinlikler gerçekleştireceklerine vurgu yaptı. Vali Cirit, “Enerji Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı merkez teşkilatından gelen temsilcilerle toplantı gerçekleştirmekteyiz. Daha önceki koordinasyon toplantısında dile getirdiğim hususları gündeme getirmek istiyorum. Artvin’in tamamını temsil eden arkadaşlarımız buradalar. Bizler aslında ülke olarak yapısal reformları, ekonomiyi, turizmi, sanayileşmeyi, Cumhuriyeti’mizin 100’yılını hedef aldığımız 2023’ü konuşmak istiyoruz ancak gelin görün ki ülke gündeminin en önemli konusu terör. Terörü konuşmak zorunda kalıyoruz. Duyduğumuz üzüntüyü dile getirmek istiyorum. Bu hiçbir zaman unutulmasın belki bu millet bilgin ve alim olmayabilir tek tek ancak bu millet ne yapacağını bilir. Bir kez daha yek vücut olarak terörü dur diyeceğiz. Millet olarak bunu yapacaktır. Küçük bir ikazı değerlendirmek istiyorum. STK ve vatandaşlar demokratik haklarını kullanırken, toplantı vs, özellikle illegal unsurların aralarına sızabileceklerini ve onları yanlış yönlere yönlendirebileceklerini bilinmelidir. Bizlerle ve güvenlik güçlerle irtibatta olsunlar. Artvin’in kendi sıcak gündemi madencilik faaliyetleridir. Bizler Artvin’de sadece madeni konuşur bir yönetim felsefesinde olmayacağımızı bir kez daha belirtmek istemiyoruz. Artvin’in geleceğini ve kalkınmasını, Artvin’deki turizm organizasyonlarımızı unutmadık, bürokraside durağanlığı yaşatmadan program ve faaliyetleri hem ben hemde kamudaki arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştirerek devam edeceğimizin bilinmesini istiyorum. Burada seçilmiş ve atanmışlara görevler düşmektedir. Hep birlikte yapacağız.

Madencilik ile ilgili il valisi olarak belki önceden açıklama yapabilirdim ancak buraya gelen devletimizin müsteşarı başkanlığında bir ekip burada ve bende sizler gibi onları dinleyerek Artvin’deki madencilik konusunda bilgi sahibi olacağım. Doğru bilgiyi bizden almanızı istiyorum. Şunu unutmayalım ki Valilik olarak hukuksuz hiçbir ortamda bulunmadığımız gibi bize bağlı birimlerin hukuksuz bir ortamda hiçbir kurumumuz bulunmayacaktır. İddia edilen konulara cevap vermeyeceğim şahsımla ilgili. Bende sizlerle birlikte devletimizin gönderdiği arkadaşları dinleyeceğim. Önce bir sunum gerçekleşecek ve tanışma gerçekleşecek. Basın mensuplarımızın ve stklar ile siyasilerin sorularını alacağız” diye konuştu.

İsrafil Kışla: Artvin halkı endişelerini Ankara’ya bizzat aktarsın istedik

AK Parti Artvin İl Başkanı Dr. İsrafil Kışla bir konuşma yaparken, “Bugün özel bir gündemle bir aradayız. Artvin’in 30 yıldan beri en önemli konularından birini konuşacağız. Maden konusu Artvin’de siyasetin üzerinde olmuştur. Tabi bu ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri 75 milyon insanımızın zenginliğidir. Bunları değerlendirirken tabi ki hassasiyetlere saygı duymaktayız. Artvin’e zarar vereceği endişesi ile doğanın tahribatı, suların bozulması gibi gerekçelerle halkımızın bir bölümü endişeli ve kaygılıdır. Böyle bir kesim var. Ben bu toplantıyı önemsiyorum. İki açıdan önemsiyorum. Belediyede 12 arkadaşımız ile birlikte toplantı yaptığımızda bir şeye bizim karşı çıkmamızın neden karşı çıkmamız yada yanında olmamız gerektiğini tartıştık. O toplantıda Ankara’ya gidip bir toplantı yapmak yerine burada böyle bir toplantı yapmanın daha doğru olacağına inanmıştım. Sağolsunlar geldiler ve bende teşekkür ediyorum. Bizim hassasiyet ve tedirginliği olan kardeşlerimizin tedirginliklerinde haklılar ise Artvin için bir faydadır. Eğer haksız isek de doğru bilgileri almış oluruz. Hem doğru bilgileri alırız hem de Artvin’in hassasiyetlerini Orman, Enerji ve Çevre Bakanlığı’nın yetkilileri buradalar ve hassasiyetlerimizi iletmemize katkı sağlayacağız. Enerji Bakanlığı Müsteşarımız, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan yetkililerimiz buradalar. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı ve diğer önemli yetkililer katıldılar” ifadelerini kullandı.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden sahalarından sorumlu Müsteşar Yardımcısı Nevzat Kavaklı ise konuşmasına “ Sayın Bakanımızın selamlarını iletmek istiyorum” diyerek başladı. Kavaklı, Türkiye’de ve Dünya’da madencilik ve madenciliğin ekonomiye katkıları, hayatımızda madencilik konulu sunumlarını gerçekleştirdi. Kavaklı özet olarak; “Bu 3’üncü il toplantısı. Çanakkale ve Elazığ’ın ardından burada toplantı yapıyoruz. Madencilik ile ilgili bilgi vereceğim. Sunumlarımızın sonunda siz değerli katılımcılarımızın sorularını alarak ben ve diğer arkadaşlar cevaplayacaklar. Türkiye’nin maden potansiyeli ve ekonomideki yeri. Elektrik hepimiz için önemlidir. Elektriğin iletilmesinde bakırın önemi vardır. Günümüzde Dünya’da 1. 6 Trilyon ABD doları değerinde, 27 Milyar ton civarında maden üretilmektedir. Ülkemizde madencilikte adı geçen 132 ülke arasında toplam üretim değeri ile 28. Sırada, üretilen madenlerin sayısı itibariyle 10. sırada yer almaktadır. Gayrısafi yurt içi hasıladaki değerimiz 10 milyar dolar, yüzde bir oranında. Gelişmiş ülkelerde bu oranlar çok yüksek. ABD’de yüzde beş civarındadır. Bunu arttırmaya çalışıyoruz. Bunu arttırmanın önemli artıları olacak işsizliği azaltma, sanayiyi geliştirme noktalarında katkıları vardır. 2003 yılında 2. 6 milyar dolar, 2014 yılında 9 milyar dolar. ABD için bu miktar yaklaşık 700 milyar dolardır. Ülkemizde madenciliğin artması ülkemizin refah sayısını arttıracaktır. İstihdam olarak toplamda 150 bin civarında doğrudan istihdam var. Mermer sektöründe dolaylı istihdam 300 bin civarındadır. Kişi başı maden tüketimi ile refah seviyesi arasında da doğrudan ilişki vardır ve kişi başı maden tüketimi 5 ton civarındadır, ülkemizde. Enerji ve demir-çelik sektöründe kullanılan hammaddelerin yüzde 75’i-80’i kömür, petrol, doğalgazdır. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin olmaz ise olmazı madenciliktir. Yaşamın her noktasında madencilik vardır. Akıllı telefonlarda senede 2. 5 milyar dolar ithalat için para verdiğimiz alanda madenler bulunmaktadır. Madenler işletildiği yörenin ulaşım, ticaret ve sanayisini geliştirir, istihdamı arttırır. Zonguldak ve Karabük şehri buna en iyi örnektir” diye konuştu.

Müsteşar Kavaklı madenciliğin yapıldığı yerlerde katkıları ve o bölgelerdeki gelişmeleri aktardı. Kavaklı aynı zamanda ihracatımızda önemli madenler ile ithalatımızda önemli madenlere ilişkin de bilgi aktardı. Madencilik Türkiye ekonomisindeki yeri, 2014 yılında, maden ihracatımızda 4. 09 milyar dolar maden ithalatımız cevher bazında 4. 85 milyar dolar oralar gerçekleştirilmektedir. Bizler madenciliği bilimin ışığında ve çevre hassasiyetleriyle çıkardığımızda ülkemizin refah seviyesinde ciddi artış sağlanacaktır ve cari açığımız düşecektir. Yeraltı kaynaklarını kullanarak refah seviyesini arttırmak ve ihracaatı azaltmak mümkündür. 103 Artvin’de arama ruhsatı vermişiz. 51 işletme izni vermişiz ve bunlardan 21 işletme aşamasındadır. 2012 yılında Artvin’de 21 Adet, 2013 yılında 32 adet, 2014 yılında 20 adet ve 2015 yılında ise 18 saha denetlenmiştir. (30. 07. 2015)” dedi.

Müsteşar Kavaklı son olarak “ İşletme ve arama izinlerine ilişkin de bilgilendirme yaptı. İşletme izni verdikten sonra başvuran kişi üretime başlar. Üretim bittikten sonra cevherleşme bitince de o saha rehabilite edilir. Hammadde üretim izin belgesi ilimizde 15 adet kamuya izin vermişiz. Artvin ilinde ruhsat vermediğimiz 76 alanda ruhsat vermiyoruz. Buralarda kırmızı saha olarak işaretledik ve ruhsat müracaatı yapsalarda ruhsat vermiyoruz. Bakır için 2013 yılı üretim miktarı 3. 429. 593, ödenen devlet hakkı 3. 024. 108 TL’dir. Sürdürülebilir bir ekonomi ve ülkemizin ekonomisini geliştirebilmek için madencilik son derece önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

Nevzat Kavaklı’nın ardından genel müdür yardımcıları ve daire başkanları kendi alanlarına uygun açıklamalarda bulundular.

Arama Ruhsatları Daire Başkanı Doğan Tok, “ Cerattepe projesi üzerine açıklamalarda bulundu. “ Artvin Cerattepe Projesi resmi bilgileri paylaşmak için buradayız. Artvin Merkez Cerattepe mevkiinde maden arama faaliyetleri 1980’li yıllarda MTA Genel Müdürlüğü’nce 115 krınıtlı, 529 karotlu faaliyette bulunuldu diyerek Cerattepe projesine ilişkin bilgilendirmesine başladı. Ruhsat’ı Özaltın 96. 7 milyon TL ile almıştır. 13. 03. 2013’de genel arama ruhsatı verildi. İşletme Ruhsat alanı 4. 406, 25 hektar, 239. 12 hektar bakır işletme izin alanıdır. Yılda 500. 000 Ton/yıl tüvenan maden üretimi yeraltı işletme yöntemi ile çıkarılacaktır. Ara katlı çökertme usulüyle maden üretimi gerçekleştirilecek. Cevher Murgul’a taşınacak. Öncelikle Zelosman mevkiine havai hatla taşınacak. Oradan Murgul’a taşıyacak” dedi. Bu konuşma tepkilerin artması üzerine kesildi.

Kısa tutulan sunum sonrasında tekrar Müsteşar Kavaklı yeniden kürsüye çıktı ve “Sabırla sizi tek tek dinleyeceğim ve sorularınıza cevap vereceğim” diyerek soru cevap bölümüne geçti.

İşadamı Necati Altun konuşmasında “ İlk dernek kurucusu ve 8 yıl dernek başkanlığı yaptım. İşadamıyım. Ben size soru sormayacağım sadece bu tür toplantıları biz 20 senedir bu tip toplantılar yapıyoruz. Genellikle maden dairesi başkanlığı sürekli maden çıkmasından yana. Öncelikle bizi bir dinleyin ki biz neden hayır diyoruz. 1995 yılından beri biz neden hayır diyoruz. Çeşitli yıllarda gelen heyetlerin 1995 yılından beri raporlar var. Bu raporlar buradaki işletme sizin anlattığınız gibi değil. Biz onları aştık. Biz burada yaşama mücadelesi veriyoruz. Bütün raporların tek bir sonucu var. Diyorki, yukarıda maden çalışması olduğu müddetçe Artvin’de içme suyu, sulama suyu ve en sonunda da yaşam son bulur. Biz burada maden mücadelesi veriyoruz. Artvin’de madenciliğin katkıları yıllarca işlendi. İçme suyu kirlenecek, heyelanlar tetiklenecek ve Kafkasör bölgesi tamamen yok olacak. Ve Artvin’deki yaşam bitme noktasına gelece ve bizim endişemiz budur. Başka yerlerde ki madenciliğe karşı değiliz ama buradaki bizim tepemizdedir. 2001 yılında çok değerli Bakanımız Faruk Çelik şöyle demişti. Artvin’de madenin çıkması Artvin’deki beyinlerin yok olması demektir, demişti. Bizzat mecliste söylemişti. Biz yirmi yıldır bunları dinliyoruz. Biz Artvin’de maden çıkmasını istemiyoruz. Hangi şartlarda olursa olsun. Biz saygılıyız teşekkür ediyoruz. Ama bizi dinleyin lütfen. Biz burada yaşamak istiyoruz” dedi.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü ÇED dairesi başkanı Cihan Tatar konuşma yaptı. DSİ Genel Müdür Yardımcısı Ergün Üzücekise içme suları ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Genel Müdür Yardımcısı Üzücek; “Yeraltı suları incelenmektedir. Genya Dağı’nda etkilenen yer 25/saniyedir. Hatila Deresi’nin mevcut sistemden etkilenmeyecektir. Burada etkilenen bölüm ile ilgili de gerekli tedbirler alınıyor. ÇED raporlarının hazırlanması noktasında Avrupa Birliği uyumlu bir şekildedir. Eğer bir sıkıntı çekilirse tabiki izlenecektir. Eğer böyle bir sıkıntı olursa devam etmeyeceği aşikardır” dedi.

Kavaklı konuşmasında ise “Yeraltı suyu ile ilgili KTÜ’nün bir raporu var. Çevre Bakanlığı’na bu rapor mevzuatın ve bilimin ışığında izni vermiştir” diye soruya yanıt verdi. Ara sıra salonda gerginlikler arttı, zaman zaman Artvin Valisi Kemal Cirit ve salonda bulunan Yeşil Artvin Derneği ve bazı stk temsilcileri gerilimin artmasını engellediler.

Ahmet Özçelik sorusunda ise “AK Parti’nin iki dönem il başkanlığı yaptım. Burada oturan insanlar yaşam mücadelesi peşinde. Burada oturan insanlar o maden orada bulunurken geçimini sağlamıştırlar. Devlet için Artvinli Borçka’dan Yusufeli’ne kadar Artvinli gereken katkıyı sağlamıştır. Bu insanlar devletin menfaati olduğu için il başkanı olduğumuz dönemde Yusufeli’ndeki durumu anlatmışız ve Yusufeli’nin sular altında kalmasının gerekçelerini anlatmıştır. Artvinli bunlara katlanmıştır. Şimdi biz şunu söylüyoruz Dünya’da yerleşim yerine yakın bir maden işletiliyor mu? Buranın jeolojik yapısı o kadar kötüdür ki suyun çıktığı yerden bir araba harfiyat çıkar. Burada yeterli çalışma yapılmadan Ankara’da imzalar atılmıştır. Devlet bizim elbette ki madene karşı değiliz. Biz buradaki Cerattepe’deki madene karşıyız. Bugün kapalı diye girilir sonra açığa döner. Bakın daha önce aynısı oldu. Tepki gelince vazgeçildi. Biz madenciliği istemiyoruz” dedi.

Artvin Esnaf Odası Başkanı Demirhan Elçin konuşmasında; “Şunu söylemek istiyorum. Biz madene ve altın madenciliğe karşıyız. Sizde mesleki olarak buna evet diyorsunuz. Biz madene hayır diyoruz. Ya siz bizi ezeceksiniz askerlerimize. Ben esnafım hukuktan anlamam. Benim bildiğim 3 kez madene karşı davayı kazandık. 3 kez hukuk bunu dedi. Eğer idarenin sizin söylediğiniz gibi riskli bir şeye imza atmayız dediğiniz gerçek olmuş olsaydı mahkeme bu kararları vermezdi. Biz kaç kez dava kazanacağız ki siz bu işten vazgeçeceksiniz. Sizden ricamız şudur, elbetteki maden çıksın ama Cerattepe Artvin’in yanlış yeridir. Biz konum olarak karşıyız. Siyanüre sıra gelene kadar madene karşıyız. Ben torunumu da burada yaşatmak istiyorum” dedi.

Müsteşar Kavaklı devreye girerek; “Siz karşı olduğunuzu söylüyorsunuz ve endişelerinizi aktarıyoruz. Bizde bilimin ışığında şu tedbirler alınarak çıkarılabilir şeklinde diyoruz” dedi.

İşadamı Nevzat Güven ise; “Bu gurubu lütfen bir siyasi grup olarak görmeyin. Bizde dağda herkes bir arada bu madene karşı çıkıyoruz. 20 yıldır Artvin’de oturuyorum. Yusufeli’nde iki bakan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı katıldı ve Başbakan’a bağlanıldı ve hiçbir kimse ıslıklamadı alkışladı. Cerattepe ağır hasta ameliyat masasında neşter altında kalabilir” dedi.

Av. Bedrettin Kalın ise “Biz yıllardır bekliyoruz. Bakan 3 yıl önce söz vermişti gerekli inceleme yapacağını. Ben sizden ricam şu bize sunum yapmayın. Bu insanlar 25 yıldır Cerattepe ile ilgili bilgi sahibiler. Biz bilgilenme ihtiyacı içerisinde değiliz. 25 yıldır bu insanlar mücadele etmektedirler. Sizden beklentimiz şikayetlerimizi ve endişelerimizi aktarmak istiyoruz. Sayın Vekilimizden bunu istemiştik. İstihdam konusunda madencilik Artvin için fiyaskodur. Artvin’de bu derece devlet yatırımı yapıldı da neden Artvin’de nüfus düştü. 18 kurum görüş bildirdi şeklinde bilgi verdiniz pekiyi kaç tanesi olumsuz karar verdi. Halen Danıştay’da bir karar var iken neden halen zorluyorsunuz. Mahkeme kararını uygulamaz iken, mahkeme halen genelge devam ederken, kalkıp ikinci bir ÇED hazırladık derseniz kesinlikle bu insanları ikna edemezsiniz. Bir ÇED kararı eğer mahkeme kararı ile iptal edilmiş ise bir yada birkaç eksikliğin giderilmesi ile mahkeme kararı atlanarak bakanlığa yeni ÇED sunulabilir. Bir tane eksiklik midir? Bu projenin uygulandığı taktirde planlanan bu maden faaliyeti hayata geçirilmesi Artvin ilinin yöre sakinleri açısından yaşam alanlarının yok olacağı anlamına gelecektir, bu bölgedeki yaşam alanları ve koruma altındaki alanların yok olacağı anlamı taşır, şeklinde mahkeme kararı vardır. 65 bin ÇED başvurusundan 32’si iptal edilmiş ise bu nasıl bir ÇED kurumudur. Yeni ÇED prosedürünü yeniden işleterek başvurabilirdiniz. Hukuk devletini ayaklar altına alıyorsunuz. Mahkeme kararlarını arkadan dolanıyorsunuz. Pekiyi biz yeni dava açtık neden beklemiyorsunuz. Rize idare mahkemesinin 3 hakiminden 2’sini nasıl sürdünüz onu da anlatır mısınız? Sizi Cerattepe’ye davet ediyoruz” diye konuştu.

Ardından Siyasi parti il başkanları konuştular:

AK Parti İl Başkanı Av. Erkan Balta konuşmasında; “Belki bu aşamada konuşmakta istemezdim. Bu toplantının tertiplenmesinin ne denli doğru olduğuna inanmaktayım. Ne yaptığımızı bilerek doğrusundan ve yanlışından emin olarak karar verme adına önemlidir. Toplantının seyri aslına bakarsanız gerçeği görme adına doğru gittiğine inanmıyorum. Doğrudan bu kadar eminler ise bıraksınlarda açık tartışalım. Artvin’deki endişeleri şahsımın endişesi olarak sizlere Ankara’da aktarmıştım. Eğer bu endişeler bertaraf edilebilecek ise de onu da bilelim ve tartışalım. Genel anlamda ülkemizin madene ve enerjiye ihtiyacını kimse taşıyamaz. Benim ilçemde de 10 bin nüfusu belki 3 yıl sonra olmayacak. Toplumun genel menfaati için bizde çeşitli fedakarlıklara katlanabiliriz ancak bir riske girecek ise buna değecek mi biz bunu görmek ve anlamak istiyoruz. Böyle bir menfaat var ise üstün bir menfaat var ise Artvin’deki hayatın son bulacağı bir projeyi hiçbir zaman haklı bulamam ama üstün menfaatler varsa ülke adına o zaman bende ikna olabilir. Mahkeme süreci devam etmektedir. Biz mahkeme sürecine kadar beklenmelidir, diye düşünüyorum. Yakın gelecekteki mahkeme kararının beklenmesinin doğru olacağına inanıyorum” dedi.

CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt ise konuşmasında; “Ben toplantının yararlı olacağına inanmıyorum. Bu toplantı olması lazımdı. Neden bizim milletvekilimiz davet edilmemiş, buna üzüldüm. Bir sunum yaptınız Türkiye karşılığında Dünya’nın patronların yaşadığı ülkeleri örnek verdiniz, ben buna üzüldüm. Bize eş değer ülkelerden örnek verseydiniz o zaman sizi dinleyebilirdim. Güney Afrika’da halen dahi herkes aç. Ben gittim orada 10 gün yaşadım. İnsanlar aç. Bu çelişkiyi de lütfen değerlendirin. Geçtiğimiz yıl soya ve ay çiçekte yurt dışında bir yıldı 27 milyar dolar yurt dışına ödemişiz. 72’de Cerattepe keşfediliyor. O zaman ki nüfus zarar verir, diyor. Daha sonraki aşamalarda da karından çok zarar vereceği defaten söylendi. Madencilik sektöründe çok mu teknoloji değişti. Şunu her zaman gördüm Ankara’da yaşayan insanlar taşraya farklı bakıyor. Bu algıdan arının. Buradaki arkadaşlar bir kurumun başı. Lütfen bizlere farklı bakmayın ve küçümsemeyin. Mahkemesi kazanılmış bir olguyu yeniden açmayı anlamıyorum. Bir ülkede hukuk bitmiş ise hakça bölüşüm algı ve demokratik bir algı bitti ise o ülkede herşey bitmiş demektir” ifadelerini kullandı.

MHP İl Başkanı Serdar Kılınç ise konuşmasında; “Ben MHP il başkanı olmadan önce de ülkü ocakları başkanlığı yaptım. Lütfen bizi Halkevleri ile Ülkücüler bir arada yada bir birine rakipmiş gibi göstermeyin. Bunlara lütfen dikkat edin. Ben 25 yıldır esnafım anlattığınız hiçbir şeyi anlamadım. Benden önceki il başkanları fikirlerini beyan edip bu süreçleri anlatmışlardır. Biz belediye başkanlığımızın odasında toplantı yaptık. Uğur bey bir şey söyledi o toplantıda. Bu tip mücadele ya direnerek, ya hukuksal yada siyaseten kazanılır. Direnerek kazanırız ama yıpranırız. Mahkeme diyoruz hukuksal olarak zaten kazanmışız. Siyasi irade verdiği karar ile herkes ortak bir kelam kullandı, hukuk devletiyiz, ben buna katılmıyorum. Biz hukuk devleti değiliz. Biz hukuk devleti olsa idik her seferinde mahkemesi kazanılmış bir konu bir daha gündeme gelir. Maden çıkarsa söylendi Artvin’de yaşam olmaz diye. O bilir kişi aynı şeyleri tekrar yazabilecek mi? Yeni kurulacak hükümet sürecine kadar neden acele ediliyor. Evet kimsenin burnu kanamadı ama bunda herkes katkı sağlamıştır. Burada Artvin’de kimse kimsenin burnunu kanattırmaya kalkışmasın. Biz bir rapor hazırlayarak Genel Başkanımıza sunacağız. Hukuksal süreci kazanılmış bir şeyi niçin bu denli ısrar ediyoruz. Benim çocuğum rahatsızdır ve beyninde kitle var. Bir aydır ameliyat var. Tehlikeli bir rahatsızlıktır. Ben bu mücadele sonunda biliyorum ki üzülme imkanımız yüksek ama mücadeleye devam ediyoruz. Eğer Artvin’i kaldıracaksanız açık ve net söyleyiniz. Ya devlet olarak net laflar söyleyin bizde net olarak devleti görelim. Ya bu milleti zehirleyecek ise o zaman sizlerinde o koltuklarınızda olamayacağınızı bilmenizi isterim” dedi.

Artvin Belediye Başkanı Kocatepe ise “Bu şehre 1. 5 yıldır belediye başkanıyız. Seçim öncesi ve sonrası maden kadar bu şehri meşgul eden başka bir konu yoktur. Bende bürokrasiden geliyorum. Biz halkımızın hassasiyetlerini devletimizin bütün kurumlarına en sade bir şekilde zaman zaman bu tür konular ideolojiye alet edildiği için daha objektif verebileceğimizi söylemiştik. Turizm ve eğitim kenti Artvin misyonu ile yola çıkarken, maden konusu her gün günlük hayatımızı kilitlemiş durumdayız. Ben ideolojik olarak yıllarca batı bizim madenlerimizi çıkarttırmayacak ve Avrupa birliğine girince el koyacak demiş bir kardeşinizim. Artvin’imizin beyninden Altından bir Ur var. Eğer bu şehrin yaşamını sonlandıracak ise buna müsaade edemeyiz. Bunu ameliyat edecek iseniz ve zararsız olacağını bilimsel olarak aktarıp ikna etmelisiniz. Biz devletimizin karşısında değiliz. İnsanlarımız kendi işinde. Benim yolu, suyu, elektriği nasıl çözeceğimizi konuşabilecek noktaya gelmeliyiz. Artvin’imizin bu maden ile ilgili çıkarma usul ve esasları halkında anlayabileceği şekilde ifade edilmesi ve daha doğrusu Ankara’dan bu hassasiyeti çok iyi algılayabilin. Biz çıkıp sokakta istemezuk diyemeyiz ancak maden yüzünden Artvin halkının göç etmesi bizim burada başkan olmamızın da anlamı yok. Hissettiklerinizi bize net olarak aktarınız. Devletin bekası bizim için önemli ancak millet ile birlikte yaşamalıyız. Daha bilimsel raporlar ve başka kurumların raporlarını da şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğine inanıyorum. Zaman zaman heyecanlı olabiliriz. Bir hatamız olmuşsa kusura bakmayınız.

Müsteşar Yardımcısı Kavaklı ise konuşmasında; “ Önce şundan emin olun, insan yaşamını tehlikeye sokacak bir biçimde arzumuz ve motivasyonumuz yok. Biz diyoruz ki bu kaygı ve risklerin giderilmesi için bilimsel yolları ortaya çıkaralım ve bunları tartışalım. Şuana kadar benim algıladığım burada hiçbir şekilde madencilik istemiyoruz, şeklinde bir olgu görüyorum. Eğer burada bilimsel sonuçlar olumlu yönde olacak ise veya bilimsel araştırmalar ciddi anlamda kaygıları giderecek ise o zaman bu bir tepkidir” ifadelerine yer verdi.

Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan ise “ Bu Artvin halkının tamamının kurduğu Yeşil Artvin Derneği tüm kararlarını bütün stklar ile birlikte almıştır. Derneğimiz bilimsel veriler ışığında karşı çıkmıştır. Bunların kanıtıda bilim insanlarının verdiği raporlar ve hukuksal karardır. Bize madenin yararlarını anlatmanız gerçekten üzücü ve komik. Bin 700 ağaç kesildi ve ardından 2007’de mahkeme ruhsatı önce yürütmeyi durdurdu ve ardından ruhsatı iptal etti. Bakın biz kış ayında orman bölge müdürlüğünden orayı koruyalım diye orada kışın da nöbet tuttuk, şimdi de tutuyoruz. Hukuksal süreci bekleteceğinin sözünü verdi ardından evrakları elden yollayıp göndermişti. 2011’de Orman Bölge Müdürlüğü rapor veriyor ve madencilik olamaz diyor. 2013’te biraz yumuşatarak rapor veriyor. Şimdi 2015’te kamu yararı olduğu raporu veriliyor. Mehmet Cengiz’in cebi Kamu Yararı mıdır? Sayın Bakana da biz 2011’de anlattık Sayın Bakan’a. Bakan altımı üstümü zengin diye bakacağını söyledi. Artvin bir dünya cennetidir. Artvin SOS veriyor. Madencilik yapılamayacağı ispatlanmıştır” ifadelerine yer verdi.

Orman Genel Müdür Yardımcısı Zeki Temur’da “Biz yılda 1 Milyon ağaç dikiyoruz. Biz burada sizin sıkıntılarınızı ve endişelerinizi not alıyoruz ve ileteceğiz” dedi. Genel Müdür Yardımcısının konuşmaları zaman zaman izleyenler tarafından eleştiri ile karşılandı.

Baro Başkanı Ali Uğur Çağal ise konuşmasında “Sayın Valimi arıyorum ama telefonlarıma cevap vermiyor, şimdi fikirlerimizi paylaşmak istiyorum. Bakın siz mahkeme kararını beklemeden eğer ağaç kesme kararı veriyor iseniz o zaman bizim sizi dinlememiz imkansız. Yine Artvin halkı ciddi anlamda Cumhuriyet halkı olduğu için sizi dinliyor. Zaman zaman yüksek sesle konuşuyor isek unutmayın ki bundandır. Yeşil Artvin Derneği’nin Rize’de açtığı davanın diğer tarafı millete küfreden adamdır. Ya Artvin Ya Maden diye eğer 8 bilim adamı Artvin’e zarar vereceğini söylediği için bilim adına onları tebrik ediyorum. Hukuk’a inan yüzde 21’e inmiştir. Hukukçu olmaktan utanıyorum. Şuan Rize İdare Mahkemesi başkanı iken biri Samsun’a gönderirlerken, diğeri ise Konya’ya sürülmüştür. 8 Bilim adamının verdiği o her türlü baskıya rağmen verilen raporlar bilimin ışığında namuslu bilim adamlarının verdiği karardır. Yürütmeyin durdurduğu kararı verdi ve iptal etti. Ya hukuku çiğneyerek yeni ÇED çıkarılması doğrudur. Devleti yürütme, yargı, yasamadır. Devletin yürütmesinin başındaki raporu çöpe atın diyor ise hukuka nasıl saygı duyulacak. Mahkeme kararı ya iptal olur yada ret olur. Yasanın arkasından dolaşarak ÇED raporu verdiler. Elimizde mahkeme kararı varken neden bu derece ısrar ediyorsunuz. Cominco geldi dedi ki halkın muhalefeti var dedi ve geriye gitti. Şimdi bu Özaltın yada Cengiz’in gerçek patronu kimdir. Cominco gidiyor Cengiz İnşaat ısrarla üzerimize geliyor. Oldu bitti ye getirmeye çalışıyorlar. Biz ilgilileri ve yetkilileri hukuka uymaya davet ediyoruz. Biz mahkeme kararlarını uygulayın diye ormancılara söylüyoruz. Buna üzülüyoruz. Mahkeme ÇED Raporunu iptal etti. Devlet bize hukuka uymaya çağırırken, devlet eğer hukuka uymuyor ise bu sefer ne yapacağız. Hukukçu olarak söylüyorum her şey biter direnme hakkımız var. Cerattepe geçilmez Artvinli ölmedikten sonra. Kimsenin burnu kanamamıştır ama bizim burada Cengiz inşaat altın çıkarsın diye uğraşana kadar Güneydoğu’ya gidin deriz. Cengiz inşaat kime güveniyor. Ya maden ya Artvin! O zaman kamulaştırın. Neden Kamulaştırmıyorsunuz? Kimse Artvin’de ev, arazi almıyor. Bu insanlar sefil diye düşünmeyin. Bu işleri ciddiye alın. Bu olayı basit bir polislik olarak algılamayın. Hiçbir parti 5 bin kişi topluyor. Burada hiçbir parti o kadar kişiyi toplayamıyor. Buna bir bakın. Sizin çocuğunuz bir aydan beri orada bekliyoruz ya hiç mi vicdanınız sızlamaz. Lütfen, bizi Cerattepe’ye çıkarmayın” dedi.

Eczacı Nursal Bülbül ise konuşmasında; “ Yeşil Artvin Derneği Başkan Yardımcısıyım. Anap il başkanlığı yaptım. Maden projesi 25 yıldır tartışılıyor o günde bilimsel olarak karşısındaydım, bugün de karşısındayım. 4. 406 hektar alandan söz ettiniz ama Artvin’i göstermediniz. Açık işletme için 2009 tarihinde açık işletme için müracaat etti. Murgul siyanür havuzu istemedi ve şirket vazgeçti. Şimdi bakanlıkta açık işletme başvurusu bekliyor” ifadelerine yer verdi.

Müsteşar Yardımcısı Kavaklı, açık işletme konusunun gündeme getirilmesi üzerine araya girerek “Açık işletme ile ilgili bizim gündemimizde bulunmuyor ve bundan böyle de olmayacaktır” yanıtını verdi.

Toplantıya katılan basın mensupları da sorularını yönlendirdiler. Gazeteci Cevdet Ağduman konuşmasında; “Bu ülkenin değerlerini birlikte paylaşacağız. 30 yıldır Yusufeliliyim. 5 çalışan personelim var. Benim ilçem taşınıyor ve istimlak oluyor. Devletten bir beklentim yok. Yusufeli bugün taşınıyor bir taşın başına ben yarın aç kalacağız aç. Yusufeli halkı ciddi anlamda devletine bağlıdır. Dün orada ÇED toplantısında Jandarma ile güvenlik önlemi almıştır. Ya biz yaşamayacak mısınız? Gelin burayı istimlâk kaldırın” dedi.

Gazeteci Orhan Sevinç ise konuşmasında; “Murgul Damar ne hale geldi diye lütfen gidip görün. Murgul Damar’da bulunan Karagöl’ü turizme açabilir misiniz? Bizim ne şirkete nede sizlere inancımız kalmadı. Şirket yerel seçimlere girdi yerel seçimlerden bir hafta sonra dilekçe verdi açık işletme için. Biz hangisine inanacağız. Ali Cengiz ile görüştüm, o dedi ki bizim işimiz Altın dedi. Bakın o zaman Çayeli Bakır’a bıraktıttıran da Cengiz İnşaat’tır. Daha sonra Bayraktutan’ın iddia ettiği gibi yaşananları gördük redövans anlaşması ile Cengiz aldı. Bırakın burada devlet çıkarsın, bizim şirkete veya devlete inancımız yok. Vekilimiz burada niye yok? Bunu merak ediyorum” dedi.

Gazeteci İsmet Başar ise konuşmasında; “Artvin halkı bu madeni istemiyor ise ve burada bir kamu yararı hukuka oturtuluyor ise sizin ısrar nedenini bilimsel olarak anlatmanızı istiyorum. Artvin’in beynindeki ur bulunuyor” diye konuştu.

İşadamı Aslan Özer ise “Amerika’da madencilik borsası ile uğraşıyorum. Avusturalya ve Kanada’da çalıştım. Buraların nasıl madencilik yapıldığını bilen insanım. Biz istediğimiz anda istediğimiz maden arazisini alabiliyoruz. Orada madencilik yapılıp yapılamadığını orada rahatlıkla araştırabiliyoruz. Şimdi madencilik yapılan yer var yapılmayan yer var. Ben Kanada’nın en önemli turizm bölgesin de madencilik yapıldığını görmedim. Biz madenciliğin yapıldığı yerlerdeki problemleri biliyoruz. 37 sonra memleketime geldim 2 milyon dolara kendime maden arazisi içerisinde kendime yer yaptım. Orada yaşıyorum. İki yıldır yer üstü zenginliklerimizi nasıl değerlendirebileceğimizi anlatıyorum. Yeraltı zenginliği doğrudur önemlidir. Değerlendirme yapmak lazım, bu topraklarda yaşayan insanlar yer üstünden yararlanarak bu topraklarda çocuklarını okutmuşlar. Bu gelenekte bugüne kadar gelmiş. Yeraltı zenginliğinden yerüstü zenginliğinden çok daha zengindir. Benim köylüme bu derece madeni öğretene kadar organik tarım konusunda bilgilendirme yapılmasını çok daha değerli bulurdum. Örnekleri var Dünya’da. Kötü örnekleri. Halkta bir tedirginlik var, halkta bir korku var. Artvin’in halkına bunun bir yararı var mı?” dedi.

Özgür Kalın adlı vatandaş ise “ Devlet ile Artvin halkını karşı karşıya getirerek devlet ile halk bir araya geldi. Bu iyi niyetli bir toplantı yapıyorsunuz ancak böyle bir şey olmaz. Bu bölgede yatırım altında yapılan birçok yağmayı protesto etmediler, yakıp yıkmadılar, kan dökmediler ve silah kullanmadılar. Artvin insanı ile çok gereksiz ve vicdansız uğraşıyorsunuz. Böyle bir toplantı düzeni de olmaz. Böyle bir toplantı yapılacak ise eğer bu toplantıya Artvin insanları ve Artvin’i temsil etme hakkına sahip insanlar zorla içeriye girdiler. Ekibiniz çok zayıf. Bu tür toplantıları yaparken herkesi adam yerine koyarsınız, davet edersiniz ve ona göre insanlar gelirler. Maça yetersiz hazırlanmışsınız ve yetersiz kadro ile bir araya gelmişsiniz. Temel sorun buradaki insanlar size güvenmiyor. Sayın vekil dedi ki bende ikna olmak istiyorum yada istemiyorum demişti. Sayın Vekilim ikna oldu mu? Bende merak ediyorum. Yerinizde olsam bu tür toplantıları yaparken bu verileri anlayabilecek teknik insanları alırız ve bilimsel tartışırız” dedi.

Daha sonra basın mensuplarının sorularına yanıtlar verildi.

Soruların tamamlanmasının ardından Müsteşar Yardımcısı Kavaklı, “Biz diyoruz ki sizin referans aldığınız raporların ve bilimsel çalışmaların ötesinde rapor ve bilimsel çalışmalar var. Hiçbir şekilde istemiyoruz diyorsunuz ve raporları getirmenize gerek yok dediniz. Biz halkın tedirginliği ve korkularının olduğunu ifade ediyorlar bizde durumun böyle olmayacağını ısrarla söylüyoruz. Teknik olarak bu mümkündür diyoruz. Şundan emin oldum ki burada önemli bir kesim madenciliğe Danıştay dahi karar verse olumsuz olarak bakacaktır” diyerek kapanış değerlendirmesinde bulundular.

AK Parti Artvin Milletvekili Dr. İsrafil Kışla ise “İyi niyetle yapılmış toplantıdır. Her iktidarda bir enerji bakanı var ise elbetteki bir ülkenin zenginliğini ekonomiye kazandırmak onun vazifesidir. Bu geçmişte de olmuştur. Bugün bizim hassasiyetimiz Cerattepe ile ilgili hassasiyettir. Bu siyaset üstü bir konudur. Bunu hep birlikte müzakere edelim diye bu toplantıyı düzenledik. Ben mahkemenin 11 maddesini tespit ettim. Bakın bir çok kişi toptan madene karşı çıkabilir ancak gerçekten bu projenin detaylarını bilmek istiyordur. Ama bu yönde sorular olmadı maalesef” değerlendirmede bulundu.

Artvin Valisi Kemal Cirit yaptığı değerlendirme toplantısında; “Ben Artvin’deki her kesimin valisiyim. En yüksek köydeki vatandaşın da valisiyim. Halkımızı ikna edelim diye bir derdimiz yok. Şirketin bir tek yetkilisi burada yok. Bu toplantı parlamenterlerin her ikisine açıktı. Davetimizi Artvin’dekilere yaptık. İsrafil Beyde bizim davetlimiz olarak gelmedi kendisi geldi. Biraz ilçeler konusunda eksikliğimiz olabilir daha çok Artvin’i konu ilgilendirdiği için hemen hemen Artvin’in tüm temsilcileri burada. Biz burada şu ikna olsun yada olmasın diye bir derdimiz yok. Sayın Müsteşar bir ekip kurarak buraya getirdi. Biraz önce beni de Artvinlilere benzettiniz dedim ve beni yanlış anladınız. Samimi olarak ne düşündüğümü yakın tanık olanlar bilirler. Ben Artvin’e bir adım gidersem Artvinli on adım gelir. Artvinlilerin bir huyu var çabuk parlıyorlar beni de Artvinlilere benzettiniz sonunda” ifadelerine yer verdi.

Toplantı Vali Kemal Cirit’in konuşmalarının ardından son buldu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 01.08.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Türklim Olağan Genel Kurulu Yapıldı...
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Hopa’da Gözyaşı Ve Acı Vardı...
 » Chp’den Sonra Akparti’den Miting Ha...
 » Rauf Başar Ödül Töreni Düzenlendi...
 » Artvin’de Kayak Şenliği Sona Erdi...
 » Doğu Karadeniz İçin Yeni Bir Fırsat...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Tso Açü Meslek Yüksekokulu’nu...
 » Hopa’da Sivil Savunma Programı Gerç...